enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,2816
EURO
36,7894
ALTIN
2.979,74
BIST
9.998,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
8°C
İstanbul
8°C
Yağmurlu
Cuma Çok Bulutlu
9°C
Cumartesi Çok Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C

CHP ENFORMASYON

İL BAŞKANIMIZ SAYIN ADİL AKTAY’IN, PARTİ ÖRGÜTLERİMİZCE 81 İLDE EŞZAMANLI DÜZENLENEN VE PARTİMİZİN “SANSÜR YASASI”NA İLİŞKİN TUTUMUNU İFADE EDEN BASIN AÇIKLAMASIDIR:

Saray iktidarı, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılının son yasama yılını bir sansür ve oto sansür yasası teklifiyle açtı.
Ülkemizde demokrasinin, hukukun, eşitliğin ve özgürlüğün yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken; demokratik muhalefeti, basını, sivil toplumu ve halkı susturmaya yönelik yeni bir girişimle daha karşı karşıyayız.
Bu sansür teklifinin, seçimlere en fazla 8 ay kaldığı bir dönemde Meclis’te AKP ve MHP oylarıyla yasalaşması, seçimler yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan Saray’ın içinde bulunduğu korku ve acizliğin boyutunu göstermektedir.
İktidar, meclisten geçirdiği 40 maddelik bu yasayla, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin, gazeteciliğin ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit daha koymuştur.
Öyle ki, yasanın 29. maddesiyle, “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu” diyerek sınırlarının ve içeriğinin ne olduğu belirsiz yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve ucu açık ifadelerle, Saray yargısına ve iktidar partisinin bürokratlarına hangi bilginin halkı aldatmaya, korku ve endişe yaymaya yönelik olduğunu belirleme yetkisi verilecektir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler, “dezenformasyon” olarak yaftalanabilecektir.
“Hangi haber halkta korku ve endişe yaratır, hangi paylaşım kamu düzenini tehdit eder” sorusunun yanıtı ise yasasa yoktur. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilen bu muğlak suç tanımının kapsamı, Saray talimatıyla hareket eden yargı mensuplarının ve iktidar partisi bürokratlarının inisiyatifine bırakılmıştır.
Buradan soruyoruz:
TÜİK’in açıkladığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’de gerçek enflasyonun çoktan üç hanelere ulaştığını söyleyen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır?
“8,5 milyon insanımız işsiz, insanlar iş arama ümidini kaybediyorlar, işi olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretle çalışıyor” demek yalan haber yaymak mı sayılacaktır?
Kamu ihalelerinin, sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere adrese teslim verildiğini, halkın sırtından milyarlarca dolarlık yağma yapıldığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır?
“128 milyar dolar nerede?” demek, kamu barışını bozmak mı olacaktır?
“Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor?” diye sorgulamak, bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?
İktidarın niyeti açıktır.
Saray rejiminin, ülkemizde yarattığı ağır ekonomik buhranı, yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını, işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, kurumsal yıkımı dile getirmek suç haline getirilmiştir.
Bugün herkesin açıkça bildiği gibi, ülkemizde yıllardır kendi siyasal çıkarları uğruna dezenformasyon yapan, halkı yanıltıcı bilgileri yayan iktidarın bizzat kendisi ve kontrol altında tuttuğu, Saray’dan yönetilen havuz medyasıdır.
Üstelik yasa, halkın temel hak ve özgürlüklerine yönelik bu ağır saldırıyla da sınırlı değildir.
Kendi yandaşlarına bol bol ilan verirken, muhalif yayın organlarını ise yok sayan ve adeta Basın İnfaz Kurumu’na çevrilen Basın İlan Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine ceza verme yetkisiyle donatılmıştır. Basın İlan Kurumu, tıpkı televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi, yazılı ve dijital medyanın celladı haline gelmiştir.
Yasa, sosyal medya platformlarına ilişkin düzenlemeyle, halkın temel haberleşme ve haber alma kaynaklarını kullanılamaz hale getirmeye kadar gidebilecek geniş sınırlama yetkileri içermektedir.
Yasa, sınırlı kaynaklarıyla gazeteciliği dinamik bir şekilde yaşatma mücadelesi veren yerel yayın organlarının büyük darbe almasına neden olacaktır.
Bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa teklifi baştan aşağı sansür ve oto sansür yasasıdır.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, otoriter Saray rejiminin baskı politikalarına, korku iklimini ülkede hakim kılmaya yönelik çırpınışlarına asla boyun eğmeyeceğiz!

Haberin İçeriği Videoda