Ham bal, kan şekeri ve kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir, çalışma bulguları.
. Yeni bir çalışma, diğer tatlandırıcıların aksine balın aslında kardiyometabolik sağlık için iyi olabileceğini buluyor.
.Balın faydaları, %10 veya daha az şeker içeren ağır bir diyetle beslenen kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
.Çalışma, balın – özellikle ham, monofloral balın – kişinin günlük alımına ilave tatlandırıcı eklenmesinden ziyade halihazırda tüketilmekte olan şekerin yerine daha sağlıklı bir alternatif olabileceğini düşündürmektedir.
Çalışma, ağırlıklı olarak sağlıklı 1.105 kişiyi içeren 18 kontrollü beslenme denemesinde balın etkilerinin gözden geçirilmesi ve meta-analizidir.
Birlikte ele alındığında, denemeler balın açlık kan şekerini (aç karnına kan şekeri seviyeleri), toplam ve “kötü” (LDL) kolesterolü ve ayrıca yağlı karaciğer hastalığının bir belirtecini düşürdüğünü gösterdi. Ayrıca balın iltihaplanma belirteçlerini artırdığını bulmuşlardır.
Her türden şeker kardiyometabolik sorunlarla ilişkilendirilirken – ve balın %80’i şekerdir – çalışmanın yazarları, balın kendi kategorisinde olabileceğini ve sağlıklı bir gıda olarak özel olarak değerlendirilmeye değer olabileceğini öne sürüyor.
Araştırmacılar ham balın ve monofloral balın en fazla kardiyometabolik faydayı sağladığını bulmuşlardır.
Çalışma, Beslenme İncelemelerinde yer almaktadır.
Bal hakkında özel olan nedir?
Çoğu tatlandırıcının aksine, balın tatlandırma gücü yalnızca fruktoz ve glikoz gibi yaygın şekerlerden gelmez.
“Balın yaklaşık %15’i düzinelerce nadir şekerden (örn. izomaltuloz, kojibioz, trehaloz, melezitoz vb.) yapılır ve bunların glikoz tepkisini iyileştirmek, insülin direncini azaltmak ve [ sağlıklı bir bağırsakla ilişkili bakterilerin büyümesi.
Bu, “polifenoller, flavonoidler ve antibiyotik etkisi, kanser önleyici etki, anti-obezojenik [anti-obezite] etki, serbest radikallere karşı koruma dahil olmak üzere bir dizi farmakolojik özelliğe sahip organik asitler dahil olmak üzere birçok biyoaktif molekülü içerir” dedi. hasarGüvenilir Kaynak ve iltihaplanmayı azaltma vb.
Çalışmaya dahil olmayan endokrinolog Dr. Ana Maria Kausel, MNT’ye yine de şeker alımını azaltmaya odaklanmayı tercih edeceğini söyledi.
“Diyette genel olarak daha az şekere odaklanmanın daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum. 8 hafta boyunca ortalama 40 gram tüketildikten sonra faydalar görüldü. Bu şeker miktarı, vücudun karaciğeri dahil etmeden işleyebileceğinden daha fazladır. Akdeniz diyeti gibi şeker alımı olmadan [kardiyovasküler] ve metabolik risklerde benzer faydalar görebiliriz” dedi.
Ham bal ve monofloral bal
Bal ürünleri sıklıkla pastörize edilir – ham bal değildir.
Bal, güvenlik için değil rahatlık için pastörize edilir, çünkü işleme, balın doğal olarak oluşan granülasyonunu yavaşlatır, bu da sıkılabilir bir şişeden veya ölçülü bir kaşıktan dökülmesini zorlaştırabilir.
Ham bal, pastörizasyonla miktarı azalabilen birçok antioksidan da dahil olmak üzere bir dizi besine sahiptir.
Mevcut çalışma, çiğ balın açlık glikozu üzerinde özellikle olumlu bir etkiye sahip olduğunu bulmuştur.
Balın çoğu polifloraldır, yani onu üreten arılar kovanlarından 2 ila 4 mil uzaktaki nektar üreten bitkilerden nektar toplarlar.
Monofloral bir bal, yalnızca tek bir bitki türünün, hatta tek bir bitkinin arı tarafından toplanan nektarından elde edilen baldır.
İyi bilinen monofloral ballar arasında Beyaz Ogeechee Tupelo ağaçlarından elde edilen Tupelo balı, yonca balı, robinia balı ve Fransız lavanta balı bulunur. Her birinin kendine özgü bir tadı vardır.
Araştırmacılar, yonca ve robinia monofloral ballarının, açlık trigliseritlerinin yanı sıra LDL kolesterolü ve genel kolesterolü düşürdüğünü buldular. Yonca balı da açlık glikoz seviyelerini düşürmüştür.
Neil MAHF Prf Dr. Şehir Dışı Tıp Üniversitesi New York Yoğun Bakım ve Dahiliye Uzmanı
