enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,0142
EURO
41,0237
ALTIN
3.754,68
BIST
9.612,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
16°C
İstanbul
16°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Çok Bulutlu
15°C

ADD GENEL MERKEZİ BASIN AÇIKLAMASI 

BASINA VE KAMUOYUNA

  1. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda da Devrim Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
    Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurduktan sadece 8 ay sonra, 31 Ocak 1990 akşamı
    aramızdan alınan Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un, cenaze
    töreninde fotoğrafını taşıyan ve 3 yıl sora 24 Ocak 1993 sabahı otomobiline konulan bomba
    ile yaşamdan, ailesinden, mücadelesinden koparılan Kemalist Devrimci Kalpaksız
    Kuvvacımız Uğur Mumcu’nun katledilmeleri ülkemizi bugünlerin karanlığına taşıma amaçlı
    seri aydın cinayetlerinin zirve noktasıdır.
    Ulus Devletleri; devşirdiği sözde aydınlar, gazeteci kılıklı işbirlikçileri ve kimi siyasiler
    aracılığı ile mikromilliyetçilik ve mezhepçilik tuzaklarına düşürerek ulusal birlik ve
    beraberliklerini dağıtıp parçalamak emperyalizmin kadim stratejisidir.
    70’li yılların başında 12 Mart 1971 faşizmi ile başlatılan, Sivas, Çorum, Maraş
    katliamları ve Abdi İpekçi cinayeti ile 80’lerin 12 Eylül despotizmi ile buluşturulan,
    Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve diğerleriyle sürdürülüp Ahmet Taner
    Kışlalı cinayetiyle 2000’lere ulaştırılan bu strateji ile emperyalizm, engel gördüğü ulusalcı
    aydınları, namuslu gazetecileri, gerçek toplum önderlerini yok etmiş, yolunu temizlemiş,
    yazık ki başarılı da olmuştur.
    Her yıl 24 – 31 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası’nda Devrim Şehitlerimiz’i çeşitli
    etkinliklerle anarken hem bu emperyal tuzakların perde arkasını ulusumuza göstermeye
    çabalıyor, hem nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor, hem de Laik Cumhuriyetimiz’i ilelebet
    payidar kılma yolunda dersler çıkarıp Gençliğe Hitabe’den aldığımız görev bilincini
    pekiştirmeye çalışıyoruz.
    Hukuki olarak hâlâ aydınlatıl(a)mamış olan failleri pek meşhur (!) bu siyasi
    cinayetlerin Ulusumuzu derinden yaraladığı ne kadar gerçekse, Laik Cumhuriyet
    düşmanlarını, çok uluslu tekelleri, Hukuk Devleti karşıtlarını, kadın haklarından, aklın
    özgürleşmesinden, özgür bireyden, örgütlü toplumdan ve Uluslaşma bilincinden korkan
    Karşı Devrimciler ile Türkiye’yi Kemalizm’in “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” rotasından saptırıp

2

Yeni Osmanlıcılık ham hayali ile Orta Doğu bataklığında soluksuz bırakmak isteyenleri çok
sevindirdiği de bir o kadar gerçektir.
“Atatürk laikliği; yalnız uygarlığın, demokrasinin ve özgürlüğün değil, aynı zamanda
iç barışın ve ulusal birliğin de güvencesidir. Laiklik karşıtı şeriat propagandasına izin vermek,
Türkiye’nin geleceğinin yok edilmesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin intihar etmesini
benimsemektir.” diyen Muammer Aksoy da, “Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim.
Ben lâikim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben insan
hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların,
vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir
konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın beni. Her parçamdan benim gibiler,
beni aşacaklar doğacaktır.” diyen Uğur Mumcu da cesur ve kararlı Kemalist Devrimciler,
ödünsüz Cumhuriyetçiler ve sözlerine sonuna kadar güvenilen saygın aydınlar oldukları için
hedef seçildiler.
Senede bir gün evlerinin önüne, gömütlerine karanfiller bırakıp övgüler düzen
kimilerinin söylediklerini benimsememeleri, savundukları fikir ve düşünceleri, uğruna can
verdikleri değer ve idealleri unutmuş olmaları ne acıdır! Dediği gibi Mumcu’nun: “Laiklik
ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden
gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil.”
Türk Ulusu’nun siyasi cinayetlere kurban giden yiğit evlatlarını da, katilleri ve
azmettiricilerini de unutturmayacağına ve hesabını bir gün mutlaka soracağına yürekten
inanıyoruz.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi
yurdumuz semalarına asarak Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma kararlılığımızla
yitirdiğimiz bütün vatanseverlerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde
saygıyla eğiliyoruz.
Mücadeleleri ışığımız, yolları yolumuzdur!
Saygılarımızla.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ

GENEL MERKEZİ