BASINA VE KAMUOYUNA
2
Yeni Osmanlıcılık ham hayali ile Orta Doğu bataklığında soluksuz bırakmak isteyenleri çok
sevindirdiği de bir o kadar gerçektir.
“Atatürk laikliği; yalnız uygarlığın, demokrasinin ve özgürlüğün değil, aynı zamanda
iç barışın ve ulusal birliğin de güvencesidir. Laiklik karşıtı şeriat propagandasına izin vermek,
Türkiye’nin geleceğinin yok edilmesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin intihar etmesini
benimsemektir.” diyen Muammer Aksoy da, “Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim.
Ben lâikim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben insan
hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların,
vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir
konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın beni. Her parçamdan benim gibiler,
beni aşacaklar doğacaktır.” diyen Uğur Mumcu da cesur ve kararlı Kemalist Devrimciler,
ödünsüz Cumhuriyetçiler ve sözlerine sonuna kadar güvenilen saygın aydınlar oldukları için
hedef seçildiler.
Senede bir gün evlerinin önüne, gömütlerine karanfiller bırakıp övgüler düzen
kimilerinin söylediklerini benimsememeleri, savundukları fikir ve düşünceleri, uğruna can
verdikleri değer ve idealleri unutmuş olmaları ne acıdır! Dediği gibi Mumcu’nun: “Laiklik
ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden
gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil.”
Türk Ulusu’nun siyasi cinayetlere kurban giden yiğit evlatlarını da, katilleri ve
azmettiricilerini de unutturmayacağına ve hesabını bir gün mutlaka soracağına yürekten
inanıyoruz.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi
yurdumuz semalarına asarak Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma kararlılığımızla
yitirdiğimiz bütün vatanseverlerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde
saygıyla eğiliyoruz.
Mücadeleleri ışığımız, yolları yolumuzdur!
Saygılarımızla.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ