MESİAD’ IN “DEPREMLER VE MERSİN’E ETKİLERİ” KONULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ
29 Mart 2023 Çarşamba günü Sultaşa Otel’ de, MESİAD Üyelerinin Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidayat Tağa, Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Hayati Koç, Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Erkan Demir, Mimarlar Odası Mersin
Şube Başkanı Ünal Şahin, İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak ’ ın
katılımıyla depremler ve Mersin’ e etkilerinin görüşüldüğü; MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan
Engin moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı geç saatlere kadar devam etti.
“MERSİN, DEPREMLERDEN EN ÇOK ETKİLENEN İLLERİN BAŞINDA YER ALIYOR”
Yaşanan büyük felakette hayatını kaybedenleri anarak konuşmasına başlayan Engin, depremlerin
etkilediği illerin başında Mersin’ in geldiğini vurguladı. Sözlerine devam eden Başkan Engin, “MESİAD
olarak kent ve ülke gündemimizde olan depremler ile ilgili bilgilenmek amacıyla Oda başkanları ve
değerli öğretim üyelerimizle böyle bir toplantı organize ettik. Katılım sağlayanlara şimdiden teşekkür
ediyorum diyerek sunum yapması için sözü Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Hidayet Tağa’ ya sözü bıraktı.
“ÜLKEMİZDE DEPREM ÜRETEBİLECEK AKTİF FAY HATLARININ SAYISI 485”
Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hidayet Tağa, yaşanan depremlerin
istenmeyen sonuçlar doğurduğuna değinene Tağa; “Depremler bizim için sürpriz değildi. Odamız
özellikle Kahramanmaraş-Hatay ve Adıyaman illerindeki aktif fay hatları ile ilgili sürekli olarak rapor
hazırlıyordu. Tektonik kökenli depremler üzerinde durmamız gerekiyor. Plaka sınırları; ülkemizde yer
alan aktif fay hatlarının yerlerini bizlere gösteriyor. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye bir deprem ülkesidir.
Doğu Anadolu-Kıbrıs faylarına kentimiz yakın konumdadır. Kırılan fayların gerilmesi ve enerji
boşalımından dolayı bizler bir süre artçı depremleri yaşayacağız. Ülkemizdeki aktif fayların yani
deprem üretme potansiyeli olan fayların sayısı 485’ tir” dedi. Depremlerin yıkıcı olmaması için
yaşadığımız yapıların malzemesinin sert, sağlam ve homojen yapıda olması gerektiğini sözlerine
ekledi.
“MERSİN’ DE AKTİF FAY HATTI OLDUĞU BİLİNMİYOR”
Mersin Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç; “Bizler depremleri
değerlendirirken yaşadığımız bölgedeki geçmiş yılların deprem periyoduna bakarız. Mersin’ in
geçmişte hangi depremlerden etkilendiğinin izlerine bakıyoruz. Aktif fay; son 10bin yıl içerisinde
deprem üretmiş fay attı aktif fay hattı olarak kabul edilir. Mersin’ e baktığımız zaman, deprem
üretecek fayın var olduğu bilinmiyor ancak kentimize yakın faylar mevcut. Yakınımızdaki fay
hatlarında yaşanabilecek depremlerden etkilenebiliriz. Bir depremin çok büyük olması için fay
hattının uzun olması gerekiyor. Uzun olan faylar kırılma anında daha fazla enerji ortaya çıkarıyor.
Dolayısıyla etkisi daha büyük oluyor” dedi.
“BÜYÜK FELAKETTEN DERS ALMALIYIZ VE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Erkan Demir; “Değerli öğretim üyelerimizin de biraz
önce dile getirdikleri gibi Türkiye bir deprem ülkesidir. 1999 Gölcük depremi, ülkemiz için bir milattı.
Yaşanılan deprem felaketinden sonra birçok yasal yönetmeliğimiz değişti. 2004-2011 yılları arasında
yapılan araştırmalar Türkiye’ de 500’e yakın fay olduğunu gösteriyor. Bizlerin yapacağı en önemli şey
önlem almaktır. Bizler deprem ülkesi olduğumuzu biliyoruz ve buna göre yapılarımızı inşa etmeliyiz.
Bu büyük felaketten ders almalıyız ve hazırlıklı olmalıyız. Yapılaşma için uygun olmayan alanlar
kullanıma açılmamalıdır. “
“YAPI DENETİMİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ÖNEMSEMELİYİZ”
Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Ünal Şahin yapı denetim, imar planları ve kentsel dönüşüm
konularını ele aldı. Şahin; “Deprem gerçeği maalesef ki var. Depremlerde can kaybına neden
olmayacak yapıları yapmak elbette ki mümkündür. Bizlerin önemsemesi ve yapması gereken en
önemli konular yapıların denetimi, kentlerin imar planları ve kentsel dönüşümdür. Geçtiğimiz yıllarda
ülkemizdeki imar affı ile yapısal sorunları olan binalara izin verildi. Bunun tekrar yapılmaması
gerekmektedir. Mimarlar, İnşaat Mühendisleri ve Jeoloji mühendisleri bir binayı yaparken birlikte
çalışmalıdır. Zemin etütleri incelenmeli, gerekli testler yapılmalı ve sonucunda binalar doğru bir
şekilde inşa edilmelidir”
“BU DEPREM HEPİMİZİN SINIFTA KALDIĞI BİR SINAV”
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, deprem master planı ile ilgili
İnşaat Mühendisleri Odasının daha önce çalışmalar yaptığını kaydeden Ak sözlerine devam ederek;
“Henüz oluşma periyodunda olan yeni depremler bizleri kapıda bekliyor. Bizim ülkemiz 2/3’ ü fay
hattı olan bir ülkedir. Yaşadığımız bu deprem bizlere gösterdi ki hepimiz bu sınavda sınıfta kaldık. Yapı
stoğu, bir şehirdeki tüm binaların niteliksel ve niceliksel olarak belirlendiği ve yapıların kullanım
ömürlerinin belirlendiği veri tabanıdır. Bu bilgi ile deprem sonrasında oluşabilecek olumsuzluklar
bizlere sürpriz olmaktan çıkacaktır. Alınacak önlemler, yapıların; zeminlere, planlara göre yapılması
can ve mal kaybının önüne geçilmesini sağlayacaktır” diyerek sözlerine son verdi.
Toplantı, sunumların ardından soru-cevap şeklinde ilerledikten bir süre sonra sona erdi.